Bir Eylül'de Ayaz Değerlendirmesi

22:38


Geçenlerde facebook sayfamda hikayenin çıktısını aldığıma dair bir fotoğraf paylaşmıştım hatırlasanız. E bu aralar dersler yoğun olunca ve ben de çok sıkılınca aldım bu sevgili çıktının bir kısmını yanıma ve derslerde okudum. Evet, itiraf ediyorum, bunu yaptım. Ama bazı derslerimiz çok sıkıcı, ne yapayım :))

(Sevgili aile bireyleri eğer okuyorsanız, o derslerin vizeleri yüksek, sakin olun :D) Hahah. Üzgünüm bu notu düşmeliydim. :D

Ben de kafamda bir değerlendirme yaptım ister istemez... Ve bunu sizinle de paylaşmak istedim çünkü kendi kendime çok eğlendim.

Öncelikle söyleyeyim, okur olarak kesinlikle çok acımasızdım, özellikle de kendime karşı. Hikayeyi en baştan okuyacak kadar vaktim yoktu ben de Akın'ın Eylül'ün hayatına girdiği kısımdan sonrasını okudum. 

Hikayeyi yazan başkası olsaydı nasıl bir yorum yapardım diye düşündüğümde yaptığım yorum şu oldu.

Olmamış ama olmuş.

Saçma mı geliyor? Vallahi ben böyle düşündüm.

Bazı açılardan kendimi çok fazla eleştirdim. Gerçekten ben bunu niye yazmışım ki dediğim bile oldu. Tabii bunları açık etmeyeceğim çünkü hepsini baştan düzenlemede değiştirmek üzere not ettim. Olur ya belki de siz fark etmemişsinizdir, kendimi vurmayayım şimdi :D

Genel anlamda şöyle bir bakınca ise bu hikayeye can veren kişi olduğum için gerçekten sevindim. Çünkü okurken dalıp gidebildim ve çevremdeki insanları unutabildim. Ben bunu kendime hep bir standart olarak koymuşumdur. Ben hikayenin içine gerçekten girip Eylül'ü ve Ayaz'ı hissedebildim. Bu açıdan gerçekten mutluyum.

Hikayenin içinde Eylül ve Ayaz'a küçük ve kendilerine özgü bir dünya kurmayı başarabilmişim gibi hissettim.

Eksiklerime gelecek olursak, çok eksiğim var, abbooovv :) "Amatör" kelimesinin tam karşılığıymışım. En azından benim okur gözümden bu böyle.

Amma var olan eksikliklerim yazarak kapanacak cinsten olanlar diye düşünüyorum ki ben de elimden geldiğince devam etmeye çalışacağım. :)

Ben daha önce iki hikaye daha bitirdim. Göktaşı ve Ukte adlarında, Belki bir gün ikisini de düzenleyerek sizlere sunarım ama hiç birisinde Eylül'de Ayaz'da hissettiğim bu heyecanı duymamıştım. Eylül'de Ayaz'ın güzel bir hikaye olmasını çok istiyorum. O yüzden gerekirse ikinci düzenlemede bazı kısımları sıfırdan yazacağım ama aklımdaki Eylül'de Ayaz'a ulaşana kadar bırakmak istemiyorum.

O zaman bunu yazacağına bölümü yazsaydın diyebilirsiniz tabii :D Haklısınız vallahi ama dedim ya bir açıdan gerçekten bunu yazdığım için mutlu hissettim kendimi ve paylaşmak istedim. Kulağa egoist bir tavır gibi gelmiyor değil mi? Bunu kendimle övünmek adına söylemiyorum. Zaten çok açığım olduğunun farkında olduğumu da söyledim. Sadece hayal ettiğim şeyi pek çok açıdan yapabilmiş olduğum için iyi hissediyorum :)

Şimdi geçiyorum bölümün başına, onu da daha fazla beklemeyeceksiniz inşaallah.

Eksiği gediği olsa da beni mutlu eden bir şeyi yapabilmiş olmanın güzelliğini yaşıyorum şu an.

Çok kalabalık değiliz belki ama güzeliz be :D Mutluluk böceğiyim şu an hehe :D Hep beraber daha çok hikayede buluşmak kısmet olur inşaallah. 

Bu arada hikayenin siyah ve beyaz kısımlarının olduğuna dair bir yorum yapmak adına bu kapağı kullandım ama ben bu halini de çok sevdim ya hu. Güzel olmamış mı? :D

Tamam, susuyorum ben. Sevgileeeeeer :)

2 yorum

  1. Ahhh hatun ahhh!! Sen ki pek cok kitabi beğenmeyen hep kusur bulan kisi tabi ki kendi hikayene de kusur bulursun ama biz seviyoruz ve okuyoruz o yuzden devam 😉

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol hatun hatırlattığın iyi oldu hahah :D

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Bana Ulaşın

Ad

E-posta *

Mesaj *

Bumerang - Yazarkafe