Öfke Doluyum Tüm İnsanlığa... #Gazze
13:51
İçim öfke dolu... Kendimi yıpratacak kadar öfke doluyum tüm dünyaya.
Katliam yapanlara, gördüklerini görmüyormuş gibi davrananlara, susanlara, anlatmayanlara, hiçbir şey olmuyormuş gibi davrananlara. Hepsine öfke doluyum. Ve sevmiyorum onları. Hiç sevmedim. Yarın da sevmeyeceğim.
Arkadaşlarım da var aralarında yukarıda anlattıklarımdan... Öyle suskun devam eden hayatlarına. Sanki hiç bir şey olmuyormuş gibi, sanki küçücük çocuklar ölmüyormuş gibi bombalarla. En azından insanlık adına bile en ufak bir tepki vermeyen "arkadaşlarım". Ama daha fazla o sıfatın altında değiller. Siliyorum onları teker teker. Silmeye de devam edeceğim. Artık onları da sevmiyorum.
Tercihtir değil mi bu kimine göre?
Bence değil işte. Vicdansızlıktır böyle bir günde susmak. Ya korkaklıktır ya da vicdansızlık.
O yüzden arkadaş, bu yazıyı okuyor ve aynı fikirde olmadığını düşünüyorsan, çık git derhal bu sayfadan.
Hadi kazara arkadaşım isen düşünmeden sil beni, hayatının dışına çıkar. Çünkü dahil olmak istemiyorum. Çünkü bunu yazan bu kızcağız seni de hiç sevmiyor.
Ve umurunda da değil ne düşündüğün.
Çünkü katliamda öldürülen bebeklere acımayan kara bir kalbi ve onlar için "bize ne" diyen zehirli bir ağzı olan insanlardan gerçekten nefret ediyor.
Duadan başka hiçbir şeyimiz yok. Sadece dua edebiliyoruz acıyla. Kabul olmaları umuduyla...
Giderek ve giderek daha çok tiksiniyorum dünyadan. Düşünüyorum ki kıyamet gerçekten yaklaşıyor. Ve biz de nasiplenecek olsak da ateşinden iyi ki var cehennem. Zalimler için yaşasın!
Bir küçük not: Biliyorum ki kimse üzüntüsünü sosyal medyada göstermek ya da ilan etmek zorunda değil. Bunu kendisinde tutanlara da saygım sonsuz. Ama tamamen umursamadıklarını belli edenler var kakara kikiriye devam ederek, onlara yöneliktir bu öfkem.
Biliyorum, evet. Herkesin yaşamak zorunda olduğu bir hayatı var ve ben de bir noktadan sonra günlük hayatıma döneceğim. Ama en azından şimdi, bu kadar tazeyken, insanlar seslerini daha çok duyurmaya çalışırken, o sesi duyurmaya çalışanlardan olacağım.
Bu günlerde herkes tercihlerinden bahsediyor ya. Bu da benim tercihim.
Katliam yapanlara, gördüklerini görmüyormuş gibi davrananlara, susanlara, anlatmayanlara, hiçbir şey olmuyormuş gibi davrananlara. Hepsine öfke doluyum. Ve sevmiyorum onları. Hiç sevmedim. Yarın da sevmeyeceğim.
Arkadaşlarım da var aralarında yukarıda anlattıklarımdan... Öyle suskun devam eden hayatlarına. Sanki hiç bir şey olmuyormuş gibi, sanki küçücük çocuklar ölmüyormuş gibi bombalarla. En azından insanlık adına bile en ufak bir tepki vermeyen "arkadaşlarım". Ama daha fazla o sıfatın altında değiller. Siliyorum onları teker teker. Silmeye de devam edeceğim. Artık onları da sevmiyorum.
Tercihtir değil mi bu kimine göre?
Bence değil işte. Vicdansızlıktır böyle bir günde susmak. Ya korkaklıktır ya da vicdansızlık.
O yüzden arkadaş, bu yazıyı okuyor ve aynı fikirde olmadığını düşünüyorsan, çık git derhal bu sayfadan.
Hadi kazara arkadaşım isen düşünmeden sil beni, hayatının dışına çıkar. Çünkü dahil olmak istemiyorum. Çünkü bunu yazan bu kızcağız seni de hiç sevmiyor.
Ve umurunda da değil ne düşündüğün.
Çünkü katliamda öldürülen bebeklere acımayan kara bir kalbi ve onlar için "bize ne" diyen zehirli bir ağzı olan insanlardan gerçekten nefret ediyor.
Duadan başka hiçbir şeyimiz yok. Sadece dua edebiliyoruz acıyla. Kabul olmaları umuduyla...
Giderek ve giderek daha çok tiksiniyorum dünyadan. Düşünüyorum ki kıyamet gerçekten yaklaşıyor. Ve biz de nasiplenecek olsak da ateşinden iyi ki var cehennem. Zalimler için yaşasın!
Bir küçük not: Biliyorum ki kimse üzüntüsünü sosyal medyada göstermek ya da ilan etmek zorunda değil. Bunu kendisinde tutanlara da saygım sonsuz. Ama tamamen umursamadıklarını belli edenler var kakara kikiriye devam ederek, onlara yöneliktir bu öfkem.
Biliyorum, evet. Herkesin yaşamak zorunda olduğu bir hayatı var ve ben de bir noktadan sonra günlük hayatıma döneceğim. Ama en azından şimdi, bu kadar tazeyken, insanlar seslerini daha çok duyurmaya çalışırken, o sesi duyurmaya çalışanlardan olacağım.
Bu günlerde herkes tercihlerinden bahsediyor ya. Bu da benim tercihim.
4 yorum
Senin benim bireysel olarak yapabileceğimiz bir şey olmayabilir. Ama müslüman alemi, o petrol zengini arap ülkeleri, altın klozetlerle, spor arabalarla islamiyeti kimseye bırakmayan o şeyhlerin yapacak çok şeyi olabilirdi.
YanıtlaSilOrtadoğu kaynayan bir kazan, mezhep farklılıkları yüzünden birbirini kesen dindaşlar...
Suçluyuz işte. Bu kadar basit, yapılacak çok şey vardı ama kimse yapmıyor, yapmayacakta.
Edebiyat parçalamaya gerek yok, 1.5 milyarlık müslüman alemi 8 milyonluk israil'le başa çıkamıyorsa kendi halimize ağlamalıyız bence.
Cümlesi cümlesine katılıyorum. Ama ne var biliyor musun? Edebiyatı parçalamak istiyorum. Çünkü şu an benim elimden gelen tek şey bu ve bunu yapmak istiyorum. Anlatmayı...
SilElinden çok daha büyük şeyler gelenler yapmıyor diye ben de elimden geleni bir kenara bırakmayacağım. Ha belki bir eksiğim vardır yazımda onu da düzelteceğim şimdi.
Sözüm samimiyetle içinden üzülenleri kapsamıyor. Her insan acısını ya da hüznünü benim gibi paylaşmak zorunda değil.
Ama bugün magazin paylaşan, hatta hala "hangi romanı okusam" derdinde olup onu yazanlara bile kızgınım evet. Çünkü bu "samimiyetle üzgünüm" diyebilecek insanın işi değil.
Ve yine biliyorum biz de günlük hayatımıza devam edeceğiz. Herkes mecburen hayatına dönecek. Ama onca çocuk, en azından bir günü hak etmiyorlar mı gerçek anlamda?
Edebiyat parçalamak senin için söylediğim bir şey değildi.
YanıtlaSilSadece sinir oluyorum Çiğdem hadi bende sana içimi dökeyim.
Sosyal medyada, her alanda, her mecrada herkes tutturmuş gidiyor kahrolsun israil, siyonist vesaire falan filan..
Kardeşim sen iphone'ndan yazmıyor musun bu yazıyı? Elindeki kahve nerenin malı? Üzerindeki gömlek lacoste mu? Ya da eşarbın chanel mi?
Ne söylüyorsun daha ne konuşuyorsun ben anlamıyorum.
Kahhar sıfatınla kahret onları diye dua ediyorsun, çok güzel ediyorsun da sana hesap sormaya kalkarlarsa sen ne yaptın diye ne cevap vereceksin?
Üstelik o parçalanmış beden resimleri falan olayı sadece normalize ediyor. Sürekli duyduğun bir kokuyu bir süre sonra duyamaman gibi beyinde kendini korumak için bir süre sonra cesetleri kanıksıyor, normale indiriyor. Sen şimdi o resimlerle kime hizmet ediyorsun?
Yani mesele onların ne hak ettiği değil, mesele bizim ne yapabildiğimiz.
Ve ortada hiçbir şey yok. Türkiye de tek başına hiçbir şey yapamaz. Suriye dağılmış, Mısır desen daha beter, Arap emirlikleri falan zaten paradan kafayı yemiş??
Işid diye bir bela var ki dindaşlarını kesip biçiyor gel kardeş siyonizm var desen şii'lerin malları ve kadınları helaldir der.
Yani lanet ediyorum gerçekten ama neye lanet ettiğimi bile şaşırıyorum o kadar berbat, zor karışık bir durum.
Tek dilek var, allah yardımcıları olsun.
Katılıyorum. Tek bir nokta dışında, fotoğrafların gelmesi... Gelmeli bence. Öyle bir durum var ki göz görmeden anlatmanın bir yolu yok bana sorarsan.
SilDiğer söylediklerine ise tamamen katılıyorum, hatta o kadar ki kopyalayıp şu üstteki yazıya ekleyebilirim. Öylesine hem fikirim seninle, ben de öylesine sinir oluyorum aynı duruma.
Avon'du şuydu buydu makyaj malzemelerini almıyorum diye, CocaCola içmiyorum, içene de "ama bak bunu yapıyorsun," diyorum diye vs dalga geçen çok oldu benimle. Yurtta CocaCola alıp, beni görünce "Aman Çiğdem geliyor, saklayın görmesin," deyip gülen de. Hiç birini umursamadım ve duyarsız da olmadım hayatım boyunca. Ama o kadar yayılmışlar ki adamlar bir noktadan yakalıyorsun. Elin, sen farkında olmadan onların ürününe uzanıyor. Fark edince suçlu hissediyorum kendimi. Çünkü yapamıyorsun bir şey, en azından kısa vadede.
Yemeğe gelirken sana bir CocaCola getiren misafirine şöyle bir bakmaktan fazlasını yapamıyorsun. Ha ben söylüyorum "keşke almasaydınız," diye ama her zaman olmuyor işte. Direk başlıyor bir kavga "Sanki sen hiç onların ürününü kullanmıyor musun?"
Elimden geleni yapıyorum işte. Deniyorum. Neden bu kadar öfkeleniyorsun?
Benim tek umudum. Artık Müslüman aleminin nasıl uyutulduğunu görmesi, gözlerini açması. Japonya'nın yaptığını yapıp çok çalışamaz kimse eminim de... En azından çeyreğini yapsalar ve görseler eğitimin önemini. Birlik olmanın ne demek olduğunu...
Arap şeyhlerine kaldıysa Müslümanlar, vay ki ne vay.
Gerçekten çok üzülüyorum ya. Gerçekten. Rüyamda benim evim bombalanıyordu, kaskatı uyandım. Dayanma kısmında problemlerim var artık. Çok fazla şişiyor içim.