Çiğdem Akkaya | Bir Çaylak Yazar: Eylül 2017

Kor Kor Alevler | Unutulmaz 5 Zeki Müren Şarkısı

15:11

Türkiye'de Futbol vs. Hebele Hübele'de Futbol

13:53

Türkiye bir futbol ülkesidir. Yedisinden yetmişine, kadınından erkeğine, büyüğünden küçüğüne herkes futbol hakkında bir şeyler bilir. Ülkemizde futbol kültürü inanılmaz derecede gelişmiştir.

Mesela mükemmel yönetilir.

Sene olmuş 2017 bazı ülkelerde hala saha zeminleri futbol oynanamayacak kadar kötü biliyor musunuz? İnanılır gibi değil. Biz de olsa Futbol Federasyonu anında keser cezasını.

Ya da ne bileyim, Hebele Hübele diye bir ülkede federasyonun organizasyonunu yaptığı son üç kupa maçında da sahaya atılan yanıcı ve patlayıcı

maddelerden dolayı maç oynanamamış. Ama oynanmış… Anladınız değil mi? Yani “Amaaan yemişim sporun güzelliğini, futbolun özelliğini yeter ki maç bitsin” demiş “futbolu” yönetenler, e futbolu yöneten bunu derse maçı yöneten de hemen sallar başını alır maç başı parasını yani. Adam haklı.

Neyse inanmazsınız, bu Hebele Hübele ülkesinde Yerli Teşviki diye bir kural çıkarmışlar ama yerli futbolcu oynatan kulüplere verilmesi gereken paranın bir kuruşunu bile ödememişler. Sonra da demişler ki kulüplere “Aga bu böyle olmuyor, hep yabancı olmaz, yabancıları sınırlayıp size zorla yerli oynattıracağız onlardan da milli takım kuracağız.” Tabii, daha kendi takımında oynayan yabancıdan iyi olamayıp onun önüne geçemeyen adamın, milli takımlar seviyesinde o adamlardan oluşan takımlara karşı nasıl maç kazanacağını hiç düşünmemişler. Hayır, yani sen adama kuralla oynama garantisi getiriyorsun zaten, adam manyak mı niye çalışsın? Anca idealist falan olacak da çok çalışıp taraftara güzel futbol izlettirecek de sonra da milli takımı sırtına alıp götürecek. Amaan ölme eşeğim ölme.

Bir de bu ülkede bütün büyük futbol kulüpleri Dernekler Yasası altında yönetiliyormuş, o derneğin paralarını çatur çutur harcayan adamların da o parada zerre kadar sorumlulukları yokmuş, hatta kendi harcadıkları para yetmeyince ceplerinden para verip o derneği kendilerine borçlandırabiliyormuş bile. Borçlar milyarlarca lirayı aşmış, kulüpler battı batacak, ne spor bakanlığı ne de federasyon buna hiçbir şekilde el atmamış. “Batarsanız, batın anasını satıyım” demişler yani. “Amaaan çoh da tın” demişler. Helali hoş olsun.

E bu kadar umursamazın olduğu yerde çakallar hiç durur mu? Hemen soyup soğana çevirmişler dernekleri. Ama tabii, bu kimin umurunda.

Bir federasyon düşünün ki yönetimi yönetmeyi bilmiyor, hakemleri adaleti bilmiyor, kulüp yöneticilerinin çoğu koltuğuna kazık çakmış, bazıları bırakın yöneticiliği, insanlığını bile unutmuş ona buna sallıyor. Hakkı olmayan maçı kazanan bir kulübün taraftarlarının çoğu ergenliğini atlatamamış gibi, “haksızlık size yapıldıysa sıkıntı yok kihkihkih, bize yapıldıysa yansın ulan bu dünya” diyor. Kelime dağarcığı o kadar sınırlı ki küfür etmeden derdini anlatamıyor ama aslında küfür ederek de anlatamadığını fark etmiyor. Yazarları, yorumcuları fanatik olmuş, 13 yaşındaki çocukların bile olabileceğinden daha az objektiflikle daha akıl almaz yorumlar yapıyor.

Ama o ülkede hala futbol oynanmaya çalışıyor.

Ne diyelim, şerefiyle savaşan bir avuç insanın Allah yardımcısı olsun.

Statlara gitmeyen seyircilerin bir bildiği ama onları da takan yok.

Demem o ki: İyi ki Türkiye'de futbol izliyoruz da bunlarla uğraşmıyoruz. Canım ülkemin, çalışkan federasyon ve kulüp yöneticileri, futbol yazarları ve canım taraftarları. Maşallah size.