Beni yaklaşık iki yıl aradan sonra blogda yazı yazmaya biraz da iç dökmeye iten bir milli noksan: Empati. Çok önceleri fark ettiğim ancak son zamanlarda tamamen emin olduğum bir şey bu. Maalesef milletçe insanların yerine kendimizi koymak konusunda çok yetersiziz. Bu da bizi farkında olmadığımız bir bencilliğe itiyor. Her olaya kendi penceremizden bakıyor ve dünya bizim etrafımızda dönsün istiyoruz. Dönmediğinde de deliriyoruz. Bence...

Read More...

Bugün Zeki Müren'in ölümünün 21. yıl dönümü imiş. Yani neredeyse benim yaşım kadar olmuş öleli ama ölmeyeli. Sanırım sanatın, sanatçı olmanın en güzel yanı bu: Öldüğünüzde yalnızca bedenen ayrılıyorsunuz bu dünyadan ama hala insanların kalbine bir şekilde dokunmayı başarıyorsunuz. Neredeyse siz öldüğünüz yıl doğan genç insanların bile hayatlarında yer tutabiliyorsunuz. İşte o genç insanların birisi de benim. Bunlar da benim dinlemekten en çok...

Read More...

Türkiye bir futbol ülkesidir. Yedisinden yetmişine, kadınından erkeğine, büyüğünden küçüğüne herkes futbol hakkında bir şeyler bilir. Ülkemizde futbol kültürü inanılmaz derecede gelişmiştir.  Mesela mükemmel yönetilir. Sene olmuş 2017 bazı ülkelerde hala saha zeminleri futbol oynanamayacak kadar kötü biliyor musunuz? İnanılır gibi değil. Biz de olsa Futbol Federasyonu anında keser cezasını. Ya da ne bileyim, Hebele Hübele diye bir ülkede federasyonun organizasyonunu yaptığı son...

Read More...

Merhabalar, Uzun zamandır blogda bir şeyler yazmıyordum, açılışı son okuduğum romanla yapayım dedim. Bilenlere hatırlatma, bilmeyenlere de bilgi olsun: İpek Gökdel'in kaleminden çıkan Karakalem ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi Netflix'in çekeceği ilk Türk yapımı dizinin senaryosunu alacağı kitap olarak açıklandı. Hatta dizinin başrolünde de Çağatay Ulusoy yer alacakmış. Fantastik olması nedeniyle bu dizi fikri tabii ki ilgimi çekti. Ancak kitabın konusunu okumak daha...

Read More...

Bazı şarkılar var ki siz özellikle açıp dinlemeseniz bile bir yerde kulağınıza çalınır, bir şekilde o şarkıyı öğrenirsiniz. Sonra o şarkı ister istemez dilinize dolanır. "Ben bunu nasıl ezberledim ya hu" serzenişleri eşliğinde şarkıya eşlik etmeye devam edersiniz. Bence bu egomuzdan kaynaklanan bir şey. Ben de dahil, bir şarkıyı sevmek isteyip istemediğimize zihnimizde karar veriyoruz ama sevmek istemediğimiz bir şarkı dilimize dolanınca "Ne...

Read More...

Ben henüz yirmi üç yaşındayım. Yani hala gençler kümesinin bir elemanıyım. Ancak sık sık "yaşlandık artık," şeklinde espriler yaparım. Bunu sık yapmamın sebebi de sanırım bir nebze böyle hissetmem. Peki neden mi böyle hissediyorum? Sebeplerden birkaçını şu şekilde toparladım. Bakalım siz de bana hak verecek misiniz... 5. Sizden küçük olan insanların evlenmesi/çocuk sahibi olması. Bu sebepler arasındaki en az etkili olanı, ancak insan...

Read More...